16 Ekim 2021 Cumartesi

Avukat / Mark Gimenez

Avukat

Avukat

Avukat’tan…

Andy güneş gözlüklerini çıkardı. Tres ona uzun bir süre yakından baktı sonra da gülümsedi.

“Dostum bu harika bir uçuştu! Bu güne kadar şahit olduğum en şahane şeydi!”

Andy elini Tres’e uzattı; bileklerini bir araya getirdiler ve yumruklarını tokuşturdular.

“Eğlendiğine sevindim. Tam bir adrenalin pompasıydı, bir daha yapacağım.”

Çocuk arkasına döndü ve birine bağırdı, “O ölmedi!” Sonra da ipini saldı ve suya parende atarak daldı. Tres, Andy’nin omzuna vurdu.

“Samson teorisi hâlâ geçerli, en azından şu anda.”

Andy kafasını toplamak için sallamayı denedi ama başı dönmüştü.

“Bisiklet nasıl?”

“Bisiklet mi? Kimin umurunda bisiklet? Kendine bak önce.”

Andy kendine baktı. Profesyonellerin giydiği koruyucu zırhı bu hafta giymediğinden vücudu düşüşteki tüm o darbelere maruz kalmıştı. Ağaçların dallarının çarptığı kollarından ve bacaklarından kan sızıyordu. Dizi ve avuçları kıpkırmızıydı bunun anlamı da bu kısımlara bir hafta boyunca et koymak gerektiğiydi. Kıyafetleri sırılsıklam ve paramparçaydı. Neyse ki bu çok büyük bir maddi yıkıma yol açmayacaktı çünkü hepsini St Vincent’te bulunan Paul Thrift Mağazası’ndan almıştı, tabii iç çamaşırı hariç. İç çamaşırını buradan almama konusunda kendi kendine söz vermişti.

Derisinden dışarı çıkan kırılmış kemikler yoktu ve tüm eklem yerleri de düzgün çalışıyordu fakat sağ omzu ya da sol dizi hareket ederken acıyordu… ama işte bu yüzden ekstrem spor deniyordu. Beyni yerindeydi ve kulaklarından kan gelmiyordu, belli ki başından yaralanmamıştı. Fakat kanaması vardı. Kan tükürdü ve yüzündeki kanı sildi ama o kadar da kötü olamazdı çünkü Tres ona hâlâ bakabiliyordu. Tres ailesinin yollamak istediği tıp fakültesi yerine hukuk fakültesine gitmişti çünkü kan görmeye dayanamıyordu.

“İyiyim.”

Bisikleti değildi ama.

Güzel bisikleti artık bahçe satışı için uygun bir parça haline gelmişti. Tekerleri ve iskeleti dağılmış halde Sculpture Şelalesi’ndeki beyaz kayanın üzerinde duruyordu. Schwinn marka bisiklet kayaya çarpmış ve çarpmanın şiddetiyle paramparça olmuştu. Bu kötü olmuştu işte, hâlâ beş aylık ödemesi vardı bisikletinin.

“Nihayet bisiklet bulundu, şimdi çay partisine yetişebilirim.”

“Andy, eğer su yerine o kayaya çarpmış olsaydın durumun o bisikletten çok daha kötü olurdu. Neden bisikletten atlamadın ki?”

“O zaman bisiklet yaşlı bayanlara çarpabilirdi.”

“Ah. Kahraman çocuk.”

Andy ayağa kalktı. Ya o ya da Tres sallanmıştı, Tres onu omuzlarından tutana kadar bunu kimin yaptığını anlamadı...

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder