9 Mart 2022 Çarşamba

Dune Rahibeler Meclisi / Frank Herbert

Dune Rahibeler MeclisiDune Rahibeler Meclisi

Dune Rahibeler Meclisi’nden…

Rebecca emredildiği gibi, sarı kiremit zeminin üzerine diz çökmüştü; tehlikeli bir biçimde ve fazlasıyla yüksekte oturmakta olan Büyük Şerefli Ana'ya bakmaya cüret edemiyordu. Rebecca, Büyük Şerefli Ana ve yanındakilerin, itaatli hizmetkârlar tarafından sunulan öğle yemeğini yemeleri süresince, yaklaşık iki saat bu devasa odanın ortasında beklemişti. Rebecca, hizmetkârların davranışlarını dikkatle izledi ve gıpta etti.

Haham'ın bir ay kadar önce yaptığı göz nakilleri yüzünden, göz yuvaları hâlâ ağrıyordu. Bu gözler, göz bebeği etrafında mavi bir tabaka ve beyaz bir sert dokuya sahipti; geçmişinde yaşadığı Bahar Istırabına dair bir belirti yoktu. Bu geçici bir savunma idi. Bir yıldan daha az bir süre içinde, bu yeni gözler tamamen mavileşerek kendisini ele verecekti.

Gözlerindeki ağrıların, şu anda içinde bulunduğu problemlerin en küçüğü olduğunu düşündü, içine yerleştirilmiş organik bir aygıt, kendisine ölçülmüş oranlarda melanj vererek, bağımlılığını gizliyordu. Depolanan melanj altmış gün gidecek kadardı. Şerefli Analar onu bu süreden fazla tutacak olurlarsa, melanjın bitmesi sonucu duyacağı ıstırap, şu anda duyduğu ıstıraba göre çok daha fazla olacaktı. Şu andaki en tehlikeli unsur, baharla birlikte içine şırınga edilen shere idi. Eğer bu kadınlar onu tespit ederlerse, şüphelenebilirlerdi.

Şu anda iyi gidiyorsun. Sabırlı ol. Bu, Lampadas'daki güruhtan gelen bir Diğer Anı'ydı. Ses zihninde yumuşak bir biçimde çınladı. Lucilla'nın sesine benziyordu ama Rebecca emin olamazdı.

Paylaşmadan beri geçen aylar içinde, aşina bir ses haline gelmişti ve kendisini 'Mohalata'nın sözcüsü' olarak ilan etmişti. Bu orospular bizim bilgi düzeyimize ulaşamazlar. Bunu hatırla ve kendini cesaretlendir.

Etrafında olup bitenle olan ilgisinden hiçbir şey eksiltmeyen, İçindeki Başkalarının varlığı ona huşu veriyordu. Buna Birlikte Akış diyoruz, dedi Konuşucu. Birlikte Akış farkındalığını çarparak arttırır. Bunu Haham'a anlatmak istediğinde, o kızarak tepki göstermişti.

"Temiz olmayan düşüncelerle lekelenmişsiniz!"

Gece geç vakitlerde Haham'ın çalışma odasındaydılar. "Bize ayrılan günlerden zaman çalıyoruz" diye adlandırmıştı bunu. Çalışma yeri bir yeraltı odasıydı, duvarları eski kitaplar, ridulyan Kristalleri ve parşömen tomarlarıyla doluydu. Oda, onun halkı tarafından geliştirilmek gayesiyle üstünde değişiklikler yapılarak, değiştirilen en yetkin Ix'li aygıtlarca, araştırmalarından korunuyordu.

Böyle zamanlarda o eski bir sandalyeye yaslanırken, Rebecca da çalışma masasının yanına oturabiliyordu. Yanı başında, alçak bir yere yerleştirilmiş bir parlama küresi, sakallı yüzüne eski zamanları hatırlatan sarı bir ışık yansıtıyor, adeta makamının bir işareti olan gözlüklerini parıldatıyordu.

Rebecca, zihni karışmış gibi rol yaptı. "Fakat sen bizden Lampadas'daki bu hazineyi kurtarmamız beklenmiyor demiştin. Bene Gesseritler bize karşı namuslu davranmadılar mı yoksa?"

Hahamın gözlerindeki endişeyi görebiliyordu. "Levi'nin dün burada sorulan sorulara ilişkin dediklerini dinlemiştin. O Bene Gesserit cadısı bize niye geldi? Sordukları soru bu."...

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder