15 Kasım 2021 Pazartesi

İnfazcı / Trevanian

İnfazcı

İnfazcı

İnfazcı’dan…

Sanat Profesörü Dr. Jonathan Hemlock, Sanat ve Toplum dersinde son konuşmasını yapıyordu: nefret ettiği, fakat bu bölümün en önemli dersi olan bir ders. Ders verme tarzı alaycı, hatta aşağılayıcıydı, fakat öğrenciler arasında hayli popülerdi. Her öğrenci yanındaki arkadaşının Dr. Hemlock'un kibirli aşağılamalarıyla kıvrandığını düşünüyordu. Onun soğuk kırıcılığını duygusuz burjuva dünya karşısında çektiği çekici bir acı olarak yorumluyorlardı: öğrencilerin melodrama bayılan ruhları için son derece değerli olan bir Weltschmerz örneği.

Hemlock'un öğrenciler arasındaki popülerliğinin birbiriyle bağlantısı olmayan birkaç nedeni vardı. Birincisi, otuz yedi yaşında sanat fakültesinin en genç profesörüydü. Öğrenciler bu yüzden onun liberal olduğunu düşünüyorlardı. Liberal değildi, muhafazakâr, Tory, ayrılıkçı ya da Fabian da değildi. Yalnızca sanatla ilgileniyordu ve politika, öğrenci özgürlüğü, yoksullukla savaş, Zencilerin sorunları, Çinhindi'ndeki savaş ve çevrebilim gibi konulara kayıtsız kalıyor ve sıkılıyordu.

Fakat "öğrencilerin profesörü" olarak ünü yayılmıştı bir kere. Örneğin, bir öğrenci ayaklanmasının neden olduğu aradan sonra derslere girdiğinde, yönetimle bu kadar küçük bir gösteriyi ezme yeteneği ve cesareti göstermediği için açıkça alay etmişti. Öğrenciler bunu kurulu düzenin bir eleştirisi olarak yorumladılar ve ona daha da hayran kaldılar.

"... kaldı ki yalnızca sanat ve sanat olmayan şeyler vardır. Siyah Sanatı, Toplumsal Sanat, Genç Sanat, Pop Art, Kitle Sanatı diye bir şey yoktur. Bunlar yalnızca hayalci ressamların sınıflandırarak uydurdukları şeylerdir..."

Hemlock'un dağcı olarak uluslararası başarılarını okumuş olan erkek öğrenciler, yıllardır dağa tırmanmamış olmasına karşın onun akademisyen/dağcı ününden etkileniyorlardı. Genç kızlar da, gizli bir tutku ve gizemli bir kişilik olduğunu varsaydıkları buz gibi soğukluğunun çekiciliğine kapılmışlardı. Fakat onun tipi romantik bir aptal olmanın çok ötesindeydi. Orta boylu ve sırım gibiydi, yalnızca kesin ve çevik hareketleri ve yeşil-gri gözleri onlara cinsel fantazileri hatırlatıyordu.

Tahmin edilebileceği gibi Hemlock'un popülerliği fakültedeki diğer öğretim üyeleri tarafından hoşgörülmüyordu. Onun akademik ününe, komitelere girmeyi reddetmesine, proje ve önerilere kayıtsız kalmasına ve öğrenciler arasındaki karizmasına içerliyorlardı. Karizmasından her zaman akademik bütünlüğe aykırı bir şeymiş gibi söz ediyorlardı. Hemlock'u, bu kötü niyetlere karşı çok zengin olması ve Long Island'da bir malikânede oturduğu söylentileri koruyordu yalnızca. Tipik akademik liberaller bu zenginlik, hatta hayali servet karşında şaşırıyor ve sersemliyorlardı. Bu söylentileri küçümseme ya da yalanlama olanakları yoktu, çünkü hiçbiri onun evine davet edilmemişti ve davet edilecekleri de yoktu.

"... sanatın değerlendirmesi öğrenilemez. Özel yetenekler gerektirir: doğal olarak sahip olduğunuzu düşündüğünüz yetenekler, çünkü hepiniz eşit yaratıldığınız inancıyla yetiştirildiniz. Bunun yalnızca birbirinize eşit olduğunuz anlamına geldiğinin farkında değilsiniz..."

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder