6 Mart 2020 Cuma

Bir Kimlik Vakası / Arthur Conan Doyle

Bir Kimlik Vakası

Bir Kimlik Vakası’ndan…

Belki de başkalarının gözden kaçırdıkları şeyleri görebilmeyi öğrendiğim içindir. Aksi halde bana niye gelesiniz ki?"
"Bayan Etherege tavsiye ettiği için size geldim, beyefendi. Polis dâhil herkes öldü diye kocasından umut kesmişken onu nasıl kolaylıkla bulduğunuzu anlattı bana. Ah, Bay Holmes, umarım benim meselemi de aynı başarıyla çözersiniz. Zengin değilim, ama daktiloyla kazandıklarım dışında yılda yüz sterlinlik bir gelirim var; Bay Hosmer Angel'a ne olduğunu öğrenmek için hepsini feda edebilirim."
Parmaklarını birleştirip gözlerini tavana diken Holmes, "Niçin buraya gelirken o kadar acele ettiniz?" diye sordu.
Bayan Mary Sutherland'in ifadesiz yüzünde yine şaşkın bir bakış belirdi. "Evet, evden bir hışımla çıktım," dedi; "çünkü babam olacak Bay Windibank'in rahatlığı beni deli ediyordu. Polise gitmeyi veya size gelmeyi reddediyordu; üstelik kimseye bir zarar gelmediğini söyleyerek bir şeyler yapmaya yanaşmaması beni adeta çileden çıkarıyordu; ben de kendi başımın çaresine bakıp doğruca size geldim."
"Babanız," dedi Holmes, "üvey galiba. Soy ismi farklı olduğuna göre."
"Evet, üvey babam. Benden yalnızca beş yıl iki ay büyük olmasına rağmen ona baba dememin gülünç olduğunu biliyorum."
"Peki, anneniz sağ mı?"
"Evet, annem sağ. Babamın ölümünden çok kısa bir süre sonra evlenmesine pek sevinmedim Bay Holmes, hem de kendinden neredeyse on beş yaş genç olan biriyle. Babam Tottenham Court Yolu'nda tesisatçılık yapardı ve öldükten sonra ardında düzgün bir iş bıraktı. Annem, ustabaşı Bay Hardy'yle birlikte bir süre işi yürüttü ama Bay Windibank, dükkânı sattırdı anneme; kendisi para işlerinde çok iyi olduğu için bunun daha kârlı olacağına ikna etti annemi. Nitekim hisseler ve faizlerin karşılığında toplam 4700 sterlin kadar para aldılar. Zaten babam hayatta olsaydı bu kadarını asla kazanamazdı."
Sherlock Holmes'un böyle savruk ve önemsiz bir hikâyeye tahammül göstermemesini beklerdim, ama aksine, büyük bir dikkat ve ilgiyle dinliyordu.
"Sizin küçük kazancınız," diye sordu, "bu işten mi geliyor?"
"Yo, hayır bayım. O tamamen ayrı. Auckland'deki Ned amcamdan kaldı bana. Hisseler Yeni Zelanda borsasında yüzde 4,5 veriyor. Anapara iki bin beş yüz sterlin, ama ben sadece faizini alabiliyorum."
"Çok ilginç," dedi Holmes. "Yılda yüz sterlin gibi bir gelirle gezip tozup gününüzü gün ediyorsunuzdur tabii. Ne de olsa bekâr bir kadın yılda 60 sterlinle bile gül gibi geçinip gidebilir bence."
"Bundan daha azıyla da geçinebilirim Bay Holmes, ama takdir edersiniz ki evde kaldığım sürece onlara yük olmak istemiyorum...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder