12 Mart 2022 Cumartesi

Dune’un Çocukları / Frank Herbert

 

Dune'un ÇocuklarıDune’un Çocukları

Dune’un Çocukları’ndan…

Ve Baron sustu, suretini ve kendisine ait iç varlığı geri çekti. Ne diğer yaşamlara ait tek bir hafıza araya girdi ne bir yüz ne de bir ses.

Alia titreyerek iç çekti.

Bu iç çekişle birlikte aklına bir şey geldi ve sanki kendi düşüncesiymiş gibi bilincine girmeye çalıştı; ama Alia, bunun arkasındaki sessiz sesleri hissetti.

Yaşlı Baron kötü bir adamdı. O, senin babanı öldürdü. Seni ve Paul'ü de öldürecekti. Bunu denedi ama başaramadı.

Baron'un sesi, yüzü olmaksızın ona ulaştı: "Tabii ki seni öldürecektim. Yoluma dikilmedin mi? Ama bu tartışma bitti. Bunu sen kazandın, yavrum! Yeni gerçek sensin."

Alia başıyla onayladığını hissetti, yanağı bankın sert yüzeyine sürtünüyordu.

Baron'un sözlerinin mantıklı olduğunu düşündü. Bir Bene Gesserit ilkesi onun sözlerinin mantıklı özelliğini destekliyordu: "Tartışmanın amacı doğrunun yapısını değiştirmektir."

Evet...Bene Gesseritler, bunu, bir şekilde yorumlardı.

"Kesinlikler dedi Baron, "Ve sen yaşarken ben ölüyüm. Benim yalnızca narin bir varlığım var. Ben sadece senin içindeki bir hafıza-benliğim. Emrine amadeyim. Sana vereceğim bilgece öğütler karşılığında ne kadar az şey istiyorum."

"Şimdi ne yapmamı ögütlüyorsun?" diye sordu Alia, onu sınamak için.

"Dün gece verdiğin hükümle ilgili olarak endişeleniyorsun" dedi Baron. "Paymon'ın sözlerinin doğru bir şekilde bildirilmemiş olmasından şüpheleniyorsun. Belki de Cavid, bu Paymon'ı, kendi güvenilir konumuna karşı bir tehdit olarak gördü. İçini kemiren şüphe bu değil mi?"

"Eevet."

"Duncan'ın mentat tarafı, senin Cavid'i yok etmek için kullandığın aracı bilmesi gerekip gerekmediğini anlayacaktır."

"Yok etmek..."

"Kesinlikle! Tehlikeli araçlar kullanılabilir ancak fazla tehlikeli olmaya başladıklarında bir kenara atılmalıdırlar."

"Peki...neden...yani..."

"Ahhh, değerli mankafa! Bunun nedeni bu dersin içerdiği değerler."

"Anlamıyorum."

"Değerlerin kabul edilmesi başarılarına bağlıdır, sevgili torunum. Cavid'in itaatkârlığı koşulsuz olmalı, otoriteni mutlak bir şekilde kabul etmeli ve..."

"Bu dersin ahlâk anlayışının gözden kaçırdığı..."

"Ahmaklık etme, sevgili torunum! Ahlâk anlayışı her zaman uygulanabilirliğe dayanmalıdır. Sezar'ın hakkı falan saçmalık. Bir zafer, senin en derin arzularını yansıtmadığı sürece yararsızdır. Cavid'in erkekliğine hayran olduğun doğru değil mi?"

Alia yutkundu, itiraf etmekten nefret ediyordu ama iç gözlemcinin önünde tam anlamıyla çıplak olduğu için buna mecburdu. "E-evet."

"Güzel!" Bu sözcük kafasının içinde ne kadar da neşeli tınlıyordu. "Artık birbirimizi anlamaya başladık. Onu çaresiz bir halde ele geçirdiğin; ve yatağında, onun kölesi olduğuna inandırdığın zaman, Paymon'ı soracaksın. Bunu şakayla karışık, birlikte kahkahalarla gülerken yap. Ve seni aldattığını itiraf ettiğinde, kaburgalarının arasına hançer-i figanı saplayıver. Ahhh, kanın akışı, duyduğun tatmini ne kadar da artıra..."

"Hayır"diye fısıldadı, korkudan ağzı kuruyan Alia. "Hayır. .. hayır... hayır..."

"O halde senin yerine ben yapanm" dedi Baron. "Yapılması gerek; bunu kabul ettin. Sen sadece şartları ayarlarsan, geçici olarak hâkimiyeti ben..."

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder