23 Ekim 2021 Cumartesi

Sürü / Frank Schatzing

Sürü

Sürü

Sürü’den…

Johanson kadının karşısına, yatağının ucuna oturdu ve bir parça baget ekmeğine tereyağı sürdü. "Olağanüstü."

Lund kendine biraz peynir aldı. "Diğerleri endişelenmem düşünüyorlar. Özellikle de Alban."

"Yani geçen sefer bu kadar çok değiller miydi?"

"Hayır. Demek istediğim benim zevkime göre yeterinden fazlas ben azınlıktaydım."

Johanson ona gülümsedi. "Zevkli kişiler hep az sayıdadırlar"

"Yarın sabah Victor bazı örneklerle birlikte gemiy^ ^^ecek. Onlara bakabilirsin." Peynirini çiğneyerek ayağa kalktı ve lombozdan dışarı baktı. Gökyüzü açılmıştı. Bir ay ışığı demeti sudaydı. Yalpalayan dalgaları liz gerekti. Ası vardı ama ası vardı ama aydınlatıyordu. "Video görüntülerine yüzlerce kez bakıp ne gördüğümüzü anlamaya çalıştım. Alban bir balık olduğuna emin... ki eğer öyleyse ya bir manta vatozu ya da ondan bile büyük bir şeydi.

Ama bir şekli varmış gibi görünmüyordu."

"Belki de yansımaydı," diye önerdi Johanson.

"Mümkün değil —sadece birkaç metre ötede, ışığın hemen kenarındaydı ve bir anda yok oldu, sanki ışığa kadanamı yormuş ya da korkmuş gibi."

"Bir balık sürüsü de böyle seğirtebilir. Yakın yüzen balıklar böyle görü — "

"Sürü değildi Sigur. Tam anlamıyla düzdü. Geniş, iki boyutlu bir şeydi, sanki cam gibi. Devasa bir denizanası gibi."

"Eh işte cevabın o zaman."

"Ama denizanası da değildi."

Bir süre sessizce yediler.

"Jörensen'e yalan söyledin," dedi Johanson aniden. "SVVOP kuracağın yok. -Her ne geliştiriyorsanız işçilere ihtiyacınız olmayacak."

Lund kadehini kaldırıp bir yudum aldı ve dikkatle masaya bıraktı.

"Doğru."

"O zaman neden ona yalan söyledin? Kalbini kırmaktan mı korktun?"

"Belki."

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder