13 Kasım 2018 Salı

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız / Stieg Larsson

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız'dan...
Mikael Blomkvist adını duyduğunda Ekström ürperdi.
"Zala, Rus istihbarat servisinin acımasız katillerinden biri, 70'li yıllarda İsveç'e sığınmış," diye devam etti Bublanski. "Salander'in babası. SÄPO içindeki bir grup onu kanatlarının altına alarak, İsveç'te işlediği bütün suçlarını örtbas etmişler. Zalachenko'yu deşifre edeceğinden korktuğu için SÄPO'nun bir adamı, on üç yaşındaki Lisbeth Salander'i çocuk psikiyatrisi kliniğine kapatmış."
"Bunun sindirilmesi zor bir şey olduğunun farkındasındır umarım. Bu öykü bizim boyumuzu aşar. Eğer anlattıklarını doğru anladıysam Zalachenko hakkındaki bilgiler devlet sırrı kapsamına giriyor."
"Bu gerçeği değiştirmez. Elimde belgeler var."
"Bakabilir miyim?"
Bublanski 1991 yılında polisin yaptığı araştırma dosyasını Ekström'ün önüne itti. Ekström dosyanın üzerindeki gizlilik damgasına dikkatle baktı, kayıt numarası istihbarat teşkilatına ait olduğunu gösteriyordu. Yaklaşık yüz sayfalık dosyayı şöyle bir karıştırdı, rastgele birkaç sayfasını okuduktan sonra bir kenara koydu.
"Durum üzerindeki kontrolü kaybetmemek için bu konuyu biraz yumuşatmalıyız. Lisbeth Salander babasını... Zalachenko'yu öldürmeye teşebbüs ettiği için deliler evine kapatılmış. Ve şimdi de babasının başına bir balta geçirmiş. Yani bir kez daha öldürmeye teşebbüs etmiş diyebiliriz. Ve Magge Lundin'i vurduğu için tutuklanması gerekir."
"İstediğini tutuklattırabilirsin ama senin yerinde olsam biraz ihtiyatlı davranırdım."
"Eğer şu SÄPO işi basına sızarsa görülmemiş bir skandala yol açar."
Bublanski omuzlarını silkti. Onun görevi suç araştırmasıydı, skandal temizliği değil.
"Şu SÄPO'cu hergele, adı neydi... Gunnar Björck. Onun bu işteki rolü ne?"
"Baş aktörlerden biri. Disk kayması nedeniyle rapor almış, Smådalarö'de yaşıyor."
"İyi... Şimdilik SÄPO konusunda susuyoruz. Asıl işimiz polis cinayetini çözmek, başka bir şey değil. Kargaşa yaratmak bizim işimiz değil."
"Bu konuyu örtbas etmek o kadar kolay değil."
"Ne demek istiyorsun?"
"Björck'ü sorgu için getirsin diye Curt Svensson'u görevlendirdim," diyen Bublanski saatine baktı. "Sanırım şimdi onun yanındadır."
"Ne?"
"Aslında bu şerefe nail olmak için Smådalarö'ye ben gitmek istiyordum ama araya şu polis cinayeti girdi."
"Björck'ü gözaltına almanız için izin vermedim."
"Doğru. Ama gözaltına alınmıyor. Yalnızca ifadesi alınacak."
"Bu hiç hoşuma gitmedi."
Bublanski masaya eğildi, sanki bir sır verir gibiydi.
"Richard... Durum şu. Lisbeth Salander çocukluğundan beri, adaletin bir dizi haksızlığına maruz kalmış. Bunun böyle devam etmesine izin veremem. Canın istiyorsa beni bu görevden alabilirsin... Eğer alırsan bu konuda acımasız bir rapor yazacağımı da bilmelisin."
Richard Ekström'ün yüzü sanki ağzına ekşi bir şey atmış gibi buruştu.
İstihbarat Teşkilatı Yabancılar Şubesi Şef Yardımcısı Gunnar Björck, Smådalarö'deki yazlık evinin kapısını açtığında, karşısında yapılı, sarışın, asker tıraşlı, siyah deri ceketli bir adam duruyordu.
"Gunnar Björck'le görüşecektim."
indir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder