15 Şubat 2022 Salı

Picasso İle Yaşamak / Françoise Gilot, Carlton Lake

 

Picasso İle YaşamakPicasso İle Yaşamak

Picasso İle Yaşamak’tan…

Picasso ve arkadaşları restorandan ayrıldığında biz hala oturuyorduk. Serin bir akşamdı, kalın bir oduncu ceketi giymiş, başına da bere takmıştı. Dora Maar omuzlarında vatka bulunan kürk bir ceket ve İşgal sırasında kızların çok giydiği modelde ayakkabılar giyiyordu. Bu ayakkabıların deri olanı işgal sırasında hemen her şey gibi az bulunuyordu. Dora’nın giydiği ayakkabı tahta tabanlı ve yüksek topukluydu. Yüksek topukları, vatkalı omuzları ve öne eğik duruşuyla; kalçasına kadar gelen oduncu ceketi giyen Bask bereli adamdan yirmi santim uzun, gösterişli bir Amazon’a benziyordu.

Sonraki Pazartesi sabahı saat sabah on birde Geneviève ile Grands-Augustins Caddesi 7 Numara’da bulunan arnavut kaldırım taşlı avlunun köşesine saklanmış karanlık ve dar merdivenlerden tırmanarak, Picasso’nun evinin kapısını çaldık. Kısa bir süre bekledikten sonra kapı 8–10 santim açıldı ve Picasso’nun sekreteri Jaime Sabartés’nin uzun, ince burnu göründü. Onu daha önce hiç görmemiştik ama kim olduğunu biliyorduk. Picasso’nun yaptığı resimlerinin reprodüksiyonlarını görmüştük ve Cuny bizi Sabartés’nin karşılayacağını söylemişti. Bize şüpheyle baktı ve “Randevunuz var mı?” diye sordu. Randevumuz olduğunu söyledim. Bizi içeri aldı. Kalın camlı gözlüklerinin arkasından kaygıyla bize bakıyordu.

Pek çok kuşun – üveyikler ve hasır kafeslerin içinde çok sayıda egzotik türler – ve bitkilerin bulunduğu bir bekleme odasına girdik. Bitkiler pek güzel sayılmazdı. Otellerdeki kapı görevlilerinin yanındaki bakır kaplarda bulunan dikenli, yeşil bitkilerdi. Ancak burada sunumları daha güzel yapılmıştı ve açık duran yüksek pencerenin önünde oldukça hoş bir görüntü oluşturmuşlardı. Bu bitkilerden birini, Nazilerin Picasso eserlerine getirdiği yasağa rağmen bir ay önce d’Astorg Caddesi’ndeki Louise Leiris Galerisi’nin kuytuda kalan kameriyesine asılı duran yeni bir Dora Maar portresinde görmüştüm. Pembe ve gri renklerinin hâkim olduğu mükemmel bir portreydi. Resmin geri planında şimdi gördüğüm büyük antika pencerenin bölmeleri gibi bölmeleri olan bir çerçeve, kafeste kuşlar ve dikenli bitkilerden biri vardı.

Sabartés’yi takip ederek ikinci bir odaya geçtik. Bu çok uzun bir odaydı. Odada XIII. Louis döneminin izlerini taşıyan çok sayıda eski divan, sandalyeler ve üzerlerine bırakılmış gitarlar, mandolinler ve Picasso’nun Kübist dönemde resimlerinde kullandığını düşündüğüm diğer müzik aletleri bulunuyordu. Picasso daha sonraları bana müzik aletlerini resimleri yapmadan önce değil, sonra aldığını ve aletleri Kübist günlerinin anısına bu odada tuttuğunu söyledi. Odada her şey oldukça orantılıydı ama her şeyden altı ya da yedi tane vardı. Karşımızda duran uzun masa ve sağ duvara dayalı, birbiri ardına duran iki uzun marangoz masası kitaplar, dergiler, gazeteler, fotoğraflar, şapkalar ve her türlü düzensizce yayılmış eşyayla kaplıydı. Masalardan birinin üstünde ortasında su gibi görünen bir sıvıyla dolu, üzeri kapalı küçük bir boşluk olan, insan başı büyüklüğünde bir parça işlenmemiş ametist kristal duruyordu. Masanın altındaki rafta çok sayıda katlanmış erkek takım elbiseleri ve üç, dört çift eski ayakkabı gördüm.

Odanın ortasındaki uzun masanın yanından geçerken Sabartés’nin diğer odaya açılan kapının yanında yerde duran mat, kahverengi bir nesnenin yanından dolandığını fark ettim. Yakına geldiğimde bu nesnenin bronz bir kafatası heykeli olduğunu gördüm...

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder