30 Kasım 2021 Salı

2055 Büyük Hesaplaşma / Teri Terry

2055 Büyük Hesaplaşma

2055 Büyük Hesaplaşma’dan…

Şimdi ben sadece bir seneden az zaman önce programlandığımda hastanede bana verilmiş olan isimle Kyla değilim artık. Bir şeyim - başka biri. Ve bu durumdan hoşlandığımı söyleyemem.

Ta ta ta ta!

Dışarı yan uzanır vaziyette, suları yere akıtıyorum.

"Kyla, her şey yolunda mı?"

Kapı. Biri var -annem- kapıya vuruyor. Hepsi bu. Yumruklarımı gevşetmeye çalışıyorum.

Sakinleş.

"Evet yolunda," demeyi başarıyorum.

"Orada biraz daha kalırsan sucuk gibi olacaksın. Yemek ha-

Aşağıda, annemin yanında Amy ve erkek arkadaşı Jazz var. Amv: o da benim gibi programlanıp bu ailenin yanma verilmiş ama pek çok açıdan benden farklı. Hep neşeli, hayat dolu ve geveze, uzun boylu, cildi de tatlı çikolata renginde. Bense ufak tefek, sessiz, soluk bir gölgeyim. Jazz ise normal biri, Programlanmış değil. Harikulade Amy'ye sersem sersem bakmadığı zamanlarda aklı başında sayılır. Babamın uzakta olması rahatlatıcı. Bu geceyi, onun ölçüp biçen, değerlendiren, yanlış bir adım atılmadığından emin olmak isteyen dikkatli gözleri olmadan geçirebilirim.

Pazar gününün yemeği: kızartma.

Konuşmalar Amy'nin gittiği kurs ve Jazz'm yeni fotoğraf makinesiyle ilgili. Amy heyecanla okuldan sonra staj yaptığı kasaba doktorunun ameliyatına katılmasını istediklerinden bahsediyor heyecanla.

Annem bakışlarını bana çeviriyor: "Bakarız," diyor. Ve ben başka bir şey fark ediyorum: okuldan sonra yalnız kalmamı istemiyor.

"Bakıcıya ihtiyacım yok," diyorum söylediğim şeyin doğruluğundan emin olmadan.

Akşam yavaş yavaş geceye dönüşüyor ve yukarı çıkıyorum. Dişlerimi fırçalayıp aynaya bakıyorum. Aynadaki yeşil gözler kocaman ve tanıdık. Bana bakıyorlar ama daha önce görmedikleri şeyler görüyor bu gözler.

Sıradan şeyler. Ama hiçbir şey sıradan değil.

Ayak bileğimdeki keskin acı koşmayı bırakmamı söylüyor, emrediyor. Peşimdekiler uzakta kaybolmuş ama kısa süre sonra yaklaşırlar. Çok sürmez.

Saklan!

Ağaçların arasına dalıp ayak izlerimi saklamak için buz gibi bir derenin içine atlıyorum. Sonra kopan saçlarıma, parçalanan giysilerime aldırmadan belime kadar suya girip dikenli çalıların altına sokuluyorum. Biri kolumu yakalayınca ani bir acı peydahlanıyor.

Beni bulmamalılar. Bu sefer olmaz...

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder