5 Ekim 2021 Salı

Marksizm ve Medya Araştırmaları / Mike Wayne

Marksizm ve Medya Araştırmaları

Marksizm ve Medya Araştırmaları

Marksizm ve Medya Araştırmaları’ndan…

Bir mikro evren olarak bize sınıf ilişkilerinin bir haritasını ve son zamanlarda sınıf ilişkilerinde yaşanan baskı ve dönüşümler hakkında bir fikir veren sembolik bir imge ile başlayalım. Oradan başlayarak yaratıcı ve kültürel emeğin sınıf konumundaki belirsizlikleri netleştirebiliriz. İmgemiz Ridley Scott'un beden, cinsiyet ve üreme sorularıyla ilgili çağın ruhundan ilham alan dikkat çekici bir dizi filmi tetikleyen klasik bilim kurgu/korku filmi, Yaratık'tan (Alien Ridley Scott 1979 BK/ABD) geliyor (Penley 1989, Creed 1993, Kuhn 1990). Üzerine o denli yorum yapılmamış olsa da sınıf sorusu filmlerde, özellikle de Yaratık'ta çok önemli bir yere sahiptir.

Sınıf kavrayışları bir tür sağduyu, anında, kendiliğinden, neredeyse bilincinde olmadan anlaşılan bir kod, genel kullanımda olan popüler bilgelik ve bilgi birikimimizin bir parçası şeklinde örtülü olarak popüler kültüre işlenmiştir. Barthes, medyadaki metinlerin yararlandığı ve kendi özel anlatımları içinde tekrar düzenledikleri bu bilgiye kültürel kod[4] (Barthes 1990: 20) adını veriyor.

Yaratık'ta, bir derin uzay madencilik gemisi olan Nostromo'nun mürettebatı bilinmeyen bir gezegenden gelen bir sinyal üzerine dondurulmuş uykudan kaldırılırlar. Sınıf imleyenleriyle dolu bir sahnede, Parker (bir önceki sene Paul Shrader'in klasik işçi sınıfı dramı Mavi Yakalılar'da (Blue Collar, 1978 ABD) başrol oynayan Yaphet Kotto) ve Brett (Harry Dean Stanton) gidip esrarengiz sinyali araştırma konusundaki isteksizliklerini ortaya koyarak Ripley'den (Sigourney Weaver) bu fazladan işin bedelini alacaklarına dair garanti isterler.

Bu sahne Parker ve Brett'in mekânı olan geminin iç organlarının olduğu bölgede yer alıyor; öykü gelecekte geçmesine rağmen bu bölüm tamamen makineler, mühendislik gerektiren aletler, borular ve vanalardan fışkıran buhar dolu: Bunların tümü el emeğine dayalı işçi sınıfının ait olduğu endüstriyel ortamı imgeleyen klasik görüntüler. Parker ile Brett'in söylemleri de sınıf konumunu imgeliyor: Bu fazladan iş için tazmin edilmek istiyorlar, onlar açısından bir şeyi "iyi niyet" adına yapmanın bir anlamı yok.

Tavırlarının bir işçi sınıf bakış açısını yansıttığı söylenebilir: Gerçekçi bir şekilde mesleki açıdan sınırlı imkânlarını ve kendileriyle işverenlerinin çatışan çıkarlarını göz önünde bulundurarak "iyi niyet" ve "ortak yarar" kavramlarını kabul edilemez kılıyor. Ripley ise açıkça farklı bir sınıf konumuna sahip. Elinde bir kalem ve bir not panosu var (bir tür yönetici statüsünün göstergesi); soruları sormak yerine cevap veriyor; Parker ve Brett'e "yasadan" kısımlar okuyor (anlaşıldığı kadarıyla bulunandan paylarını alacaklarını garantiliyor): Aynı zamanda yasaya inanmak ve yasayı ezbere okuyacak kadar bilgili olmak da eğitim ve dünya görüşü açısından farklı bir sınıf konumuna işaret ediyor (hepimizin sezgisel olarak bildiği gibi, her ikisi de tam sınıf konumunun önemli göstergeleri ve belirleyicileridir).

Son olarak ise Ripley, Parker ve Brett'e iğneleyici şekilde bir istekleri varsa kendisinin "köprüde" olacağını söylerken geminin yerleşme düzeninde (üst/alt) saklı olan sınıfsal boyuta değinerek gemideki işbölümüne (ve o işbölümüyle birlikte gelen prestij, statü ve güce) açıkça gönderme yapıyor. Yani Ripley orta sınıf olmanın tüm belirtilerini taşıyor. Bunlar çok önemli bir biçimde Ripley'in iki erkek üzerinde sahip olduğu kadınsal sınıf gücünden kaynaklanan heyecanla birleşiyor ve bunu yaparken de (başka yerlerde de yaptığı gibi) film 1980'lerden başlayarak belirginleşecek –hem orta sınıf hem işçi sınıf– kadın çalışan sayısındaki artışı kâhince öngörmüş oluyor...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder