29 Ekim 2021 Cuma

Kızıl Gezegen / Robert A. Heinlein

Kızıl Gezegen

Kızıl Gezegen

Kızıl Gezegen’den…

Doktor MacRae bardağını alırken "Jim, bu vatandaş iyi olduğunu söylüyor. Mesele nedir?" diye sordu.

"İyiyim dediğini biliyorum Dok, ama iyi değil. Muayene edip neyi olduğunu bulamaz mısın?"

"Onu muayene etmek mi? Nasıl oğlum? Onun ateşini bile ölçemem çünkü ateşinin ne olması gerektiğini bilmiyorum. Onun vücut kimyası hakkındaki bütün bilgim eşeğin hoşaftan anladığı kadar, istersen onu kesip açayım da nasıl yaşadığını görelim."

Willis birden bütün çıkıntılarını içine çekip bir bilardo topu gibi özelliksizleşti. "Onu korkuttun," dedi Jim suçlarcasına.

"Pardon." Doktor uzanıp kürklü topu tuttu ve kaşıyıp gıdıklamaya başladı, "İyi Willis, cici Willis. Hiç kimse Willis'i incitmeyecek. Hadi oğlum, çık deliğinden dışarı."

Willis konuşma diyaframının üzerindeki büzüğü biraz araladı. Jim'in sesiyle "Willis'i incitmek yok?" diye endişeyle sordu.

"Willis'i incitmek yok. Söz."

"Willis'i kesme yok?"

"Willis'i kesme yok. Biraz bile."

Gözler yavaşça dışarı fırladı. Her ne yaptıysa uyanık, tedbirli bir ifade takınmayı, yüz yerine geçecek bir şeyi olmamasına rağmen, başardı. "Şimdi daha iyi," dedi doktor. "Konumuza geri dönelim, Jim. İkimiz de bir şey yok derken sana bu arkadaşta bir sorun olduğunu düşündüren de ne?"

"Yani, Dok, davranış biçimi, içeride çok iyi, ama dışarı çıktığında... Etrafta zıplaya zıplaya beni her yerde takip ederdi, burnunu her şeye sokardı."

"Onun burnu yok ki," dedi Francis.

"Tamam sana on verdim. Fakat şimdi onu ne zaman dışarı çıkarsam topa dönüşüyor, tek ses bile çıkarmıyor. Eğer hasta değilse niye böyle davranıyor?"

"Olay aydınlanmaya başladı," diye cevapladı doktor. "Bu balonla ne kadardır berabersin?"

Jim yirmi dört aylık Mars yılından geriye doğru düşündü. "Zeus'un sonundan beri, yaklaşık olarak Kasım'dan beri yanı.

"Ve şu anda Mart'ın sonundayız, neredeyse Ceres, yani yaz bitti. Bu aklına bir şey getiriyor mu?"

"Hayır."

"Onun karda etrafta zıplayıp dolaşacağını mı umuyordun? Biz soğuk olunca buradan gidiyoruz, o burada yaşıyor."

Jim'in ağzı açık kaldı. "Yani kış uykusuna mı yatmaya çalışıyor demek istiyorsun?"

"Başka ne olabilir ki? Willis'in ataları milyonlarca yıldır buranın mevsimlerine alışmışlardır, ondan atalarını önemsememesini bekleyemezsin."

Jim'in canı sıkıldı. "Onu beraberimde Syrtis Minor'a götürmeyi planlamıştım."

"Syrtis Minör mu? Evet, evet; bu yıl okul için uzaklara gideceksin değil mi? Sen de Frank."

"Bildin!"

"Siz çocukların nasıl büyüdüğünü bir türlü anlayamıyorum. Mars'a yıllar iki misli uzun olacak diye geldim ama pek bir fark yok sanki — bu defa da çok hızlı geçiyorlar."

LİNK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder