7 Aralık 2020 Pazartesi

Hayata Karşı Güç Bende / Akın Alıcı

 


Hayata Karşı Güç Bende'den...

18 yaşında ailesinin isteğiyle girdiği tıp fakültesinde, parçalarını kendisi birleştirerek daha ucuza mal ettiği bilgisayarları satmaya başladı. Bu sebeple dersleriyle yeterince ilgilenememesi üzerine ailesi konuşmak için öğrenci yurduna geldi. Michael, bilgisayarları arkadaşının odasındaki banyoya sakladı. Ortalıkta bilgisayar olmamasına rağmen babası, onun bu tutkusunun farkında olarak:

“Bu bilgisayar saçmalığını bir kenara bırakıp okuluna odaklanmalısın,” dedi. “Önceliklerini iyi ayarla. Ömrünü neye harcamak istiyorsun?”

Michael Dell’in hayalleri büyüktü: “IBM ile yarışmak istiyorum!”

İdeallerine ve başarılı olacağına olan inancıyla istemeyerek gittiği fakülteden ayrılarak, büyük düşünü gerçekleştirmek için, 19 yaşında kendi şirketini kurdu. Üçte bir fiyata sunduğu ürünlerle bilgisayar pazarını altüst eden Michael Dell; dönemin güçlü bilgisayar şirketlerinin kısa süre sonra piyasadan çekilmesine neden oldu.
27 yaşına geldiğinde ABD’nin en genç CEO’suydu (Chief Executive Officer/İcra Kurulu Başkanı). Michael Dell, dünyanın en zenginleri listesinde ön sıralarda yer alıyor.

Şunu çok iyi biliyoruz ki neyi hedeflersek ona doğru yol alırız. Bu her seferinde hedeflerimize kesinlikle ulaşacağımız sonucunu doğurmayabilir elbette ama bizi en azından ilkinden daha ileriye taşıyacaktır.

“En büyük işler büyük hayal sahipleri tarafından başarılmıştır.”

George William Russel (1867-1935)

• Küçük şeyleri düşünmeye alışkın zihinleri büyük hayaller korkutabilir.

“Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür,” diyor şair ve yazar Cenap Şahabettin (1870-1934). İstediğiniz her neyse, onu düşleyebiliyorsanız elde etme hakkına da sahipsiniz.

Düşleyebildiğiniz her şey sizin olabilir. Fakat bugüne dek düşlerinizi açan, zenginleştiren, büyüten, çeşitlendiren ve esnekleştiren bir düşünce şeklinden uzak yaşamışsanız; işe öncelikle buradan başlamalısınız. Çünkü kısıtlanmış düşünceler, hayaller cılız, küçük ve renksiz olur. Bu sebeple işin kaynağını gürleştirmek, büyütmek ve renklilik kazandırmak gerekir. Yoksa ne yapacağı konusunda şaşırmış, sınırlı, küçük işlerle uğraşan bir yaşam sürmeye devam edilir.

“Gözün yükseklerde olmasın, elde edemezsen üzülürsün,” diye dost tavsiyesinde bulunurlar; dikenli tellerle ördükleri sınırlarda yaşayan dostlar. Bu sınırlar onlar için son noktadır, bir adım ilerisi yoktur; gerekirse geri adım atmaya da razıdırlar. En son ne zaman sınırlarımızı zorladık. En son ne zaman gözümüzü yükseklere diktik ve bir gün orada yerimizi alacağımızın hayalini kurduk?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder