16 Aralık 2020 Çarşamba

Hakikat Meydanı - Işık Taşı #4 / Christian Jacq

 


Hakikat Meydanı'ndan...

Krallar Vadisi'ndeki mezarları kazıp süslemekle görevli zanaatkarların gizli köyü Hakikat Meydanı bir süredir endişe içindeydi. Ustabaşı Suskun Nefer'in öldürülmesinden bu yana erkekler, kadınlar, çocuklar, hatta köpek Kapkara ile bekçi kaz Çirkin Hayvan gibi evcil hayvanlar güneşin batmasından korkar olmuşlardı.

Güneş yer altı dünyasının bağrında gece yolculuğuna başlamak üzere dağın arkasından batar batmaz, köy sakinleri küçük beyaz evlerine sığınır olmuştu. Birazdan Nefer'in mezarından kötülük dolu bir gölge çıkacak, kendine yeni bir av arayacaktı kuşkusuz.

Genç kızlardan biri gölgenin pençesinden son anda kurtulmuştu, ama kimse kocasının ölümünden sonra yasa ve umutsuzluğa gömülen Işık'ı, köyün bilge kadınını rahatsız etmeye cesaret edemiyordu. Işık ve Nefer loncanın resmî söylemiyle, "Teb'in batısındaki milyon yıllık ulu ve soylu mezarın" gizemini birlikte öğrenmişler, "çağrıyı duyan" otuz kadar zanaatkar ile ailelerinin oluşturduğu küçük topluluğun ana babası olmuşlardı.

- Bu böyle süremez! diye bağırdı kara gözlü bir deve benzeyen Cesur Paneb, genç ve narin karısı Lekesiz Uabet'i olduğu yere çivileyen bir öfkeyle. Sıçanlar gibi saklanmaktan başka bir şey düşündüğümüz yok, hayattan keyif almayı çoktan unuttuk.

- Belki de o hayalet sonunda buradan çeker gider, dedi Uabet, iki yaşındaki kızı Selena'nın yatağında mışıl mışıl uyuduğunu görüp rahatlayarak.

Herkesin belalısı, on beş yaşındaki oğullan Aperti, korkusunu unutabilmek için bir parça kireçtaşının üzerine karikatür çiziyordu.

- Sadece bilge kadın ölü kocasının ruhunu sakinleştirebilir, dedi Paneb, oysa onun da hiç gücü yok... Göreceksin, sonunda yine beni suçlayacaklar!

Büyük bir sevgiyle bağlandığı Suskun Nefer ile bilge kadının manevî oğulları Paneb, Hakikat Meydanı hizmetkârlarının bilime ve Büyük Eser'e varmalarına yardım eden sembolik geminin "sağ ekip" şefliğine seçilmişti. Ne var ki loncanın içine sızmış bir hain, Paneb'in, manevî babasının katili olarak suçlanmasına neden olmuştu.

Bizzat bilge kadın tarafından aklanan genç dev, kuşku dolu bakışların ağırlığını hâlâ üzerinde hissediyordu.

- Bu işi kendim halletmem gerekiyor, dedi sonunda. İriyarı kocasının tam tersine, çok narin bir kadın olan Uabet, Paneb'in kollarına atıldı...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder