23 Ekim 2018 Salı

Tatlı Yalan / Jamie McGuire

Tatlı Yalan

Tatlı Yalan'dan...

Bu yabancının daha fazla bir şeye dönüştüğü her saniye bağımsızlığım biraz daha elden gidiyordu. Yaptığım her şeyi Jackson'a rapor etmem hakkmdaki düşünceler art arda açılan televizyon kanalları gibi aklımdan geçiyordu. Binlerce kilometreyi salt başka bir ilişkiye zincirleneyim diye tepmemiştim.
Dudaklarımı birbirlerine bastırdım. "Ben," Yap, yapsa-na, hadi işte, eğer şimdi yapmazsan sonra saçını başım yolacaksın, "duygusal olarak müsait değilim."
Thomas başıyla onayladı, ayağa kalktı ve oturma odasına gidip ses çıkarmadan giyinmeye başladı. Bir elinde ayakkabıları, diğer elinde anahtarları yatak odamın kapısında durdu, kravatı yamulmuş bir halde boynundan sarkıyordu. Gözümü dikip bakmamayı denedim ama yapamadım, onun her santimetresini ezberleyip hayatım boyunca fantezisini kuracaktım.
Başını eğip bana baktı ve küçük bir kahkaha attı. Yüzünde hâlâ beni yargılayan bir ifade yoktu. "Boktan bir pazartesi gününü muhteşem bir sürpriz sonla bitirdiğin için teşekkürler." Arkasına dönmeye başladı.
Battaniyeyi üstüme çekip doğrularak oturdum. "Sorun sende değil. Sen harikaydın."
Bana bakmak için döndü, gölgede kalan yüzünde ukala bir gülümseme vardı. "Benim için endişelenme. Buradan kendimden şüphe ederek çıkmıyorum. Bana gerekli uyarıyı yaptın. Daha fazlasını beklemiyordum."
"Bir saniye beklersen seni geçiririm."
"Yolu biliyorum. Burası benim apartmanım. Birbirimizle bir daha karşılaşacağımızdan eminim."
Yanaklarım bembeyaz oldu. "Bu apartmanda mı oturuyorsun?"
Tavana baktı. "Tam senin üstünde."
Yukarıyı işaret ettim. "Bir üst katta mı demek istiyorsun?"
"Evet, ve," dedi utangaç bir gülümsemeyle," benim dairem tam seninkinin üstünde. Ama genelde evde olmuyorum zaten."
Yutkundum, dehşete kapılmıştım. Yükümlülük getirmeyen tek gecelik ilişki buraya kadarmış. Tırnağımla oynamaya başlayıp söyleyecek bir şeyler bulmaya çalıştım. "Tamam... o zaman, eee, iyi geceler yani, herhalde, ha?"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder