6 Kasım 2018 Salı

Einstein’ın Düşleri / Alan Lightman

Einstein'ın Düşleri

Einstein'ın Düşleri'nden...

Akşam. Biri İngiliz, diğeri İsviçreli iki çift St. Moritz’deki San Murezzan Oteli’nin lokantasında, her zamanki masalarındalar. Her yıl burada buluşuyor, Haziran ayını kaplıcalarda birlikte geçirip tatil yapıyorlar. Erkekler siyah boyunbağları ve kuşaklarıyla pek yakışıklı, kadınlar gece elbiseleri içinde pek güzeller. Garson has işçilik ürünü ahşap zeminde zarif adımlarla geliyor, siparişlerini alıyor.
“Hava yarın açacak galiba,” diyor saçı ipek sırmalı kadın. “Nihayet.” Diğerleri kafa sallayarak onaylıyor. “Hava güneşliyken kaplıca daha zevkli… Fark etmemeli gerçi.”
“Tez Ayak, Dublin’de bire dört veriyor,” diyor amiral. “Param olsa oynardım.” Karısına göz kırpıyor.
“Oynayacaksanız birinize beş koyarım,” diyor diğer adam.
Kadınlar ekmeklerini bölüyor, tereyağı sürüyor ve bıçakları özenle tereyağı tabaklarının yanına yerleştiriyorlar. Erkeklerin bakışları girişe dönüyor.
Saçı ipek sırmalı kadın, “Peçetelerin dantelleri hoşuma gidiyor,” diyor. Peçetesini alıyor, açıyor, tekrar katlıyor.
“Her sene söylersin bunu, Josephine,” diyor diğer kadın; gülümsüyor.
Akşam yemeği geliyor: şarapta ıstakoz, kuşkonmaz, biftek ve beyaz şarap…
Saçı ipek sırmalı kadın, eşine bakarak, “Nasıl pişmiş seninki?” diyor.
“Gayet iyi. Seninki?”
“Baharatlı biraz. Geçen haftaki gibi.”
“Ya sizin biftek nasıl, amiral?”
“Bifteğe hayatta hayır demem,” diyor amiral zevkle.
“Yeseniz de belli etmiyorsunuz,” diyor diğer adam. “Geçen yıldan hatta on yıldan bu yana tek kilo almadınız.”
“Siz fark etmiyorsunuz belki ama o fark ediyor,” diyor amiral, karısına göz kırpıyor.
“Belki yanılıyorumdur ama bu sene odalarda biraz cereyan varmış gibi geliyor bana,” diyor amiralin eşi. Diğerleri kafa sallayarak onaylıyor, ıstakoz ve bifteklerine devam ediyorlar. “Her zaman serin odalarda uyumayı sevmişimdir ama bu sefer cereyan vardı ve öksürükle uyandım.”
“Yorganı kafanıza çekin,” diyor öteki kadın.
Amiralin karısı evet diyor ama pek anlamış gibi bakmıyor.
“Yorganın altına sokun kafanızı,” diye tekrarlıyor diğer kadın, “cereyandan rahatsızlık duymazsınız o zaman. Gridenwald’da aynısı hep olur bana. Pencere yatağımın hemen yanında; yorganı burnuma dek 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder